Akciğer Kanseri Evreleri

Prof. Dr. Semih Halezeroğlu

Akciğer kanseri büyüklüğü, yerleştiği yer, etrafındaki kalp zarı, kaburgalar veya diyafram gibi dokulara doğru ilerleme yapıp yapmaması, lenf bezlerine veya başka organlara yayılma  yani metastaz yapıp yapmaması gibi özelliklerine bakılarak dört ana evreye ayrılır. Bütün bu ayrıntılar hem bilgisayarlı tomografi hem de PET-BT’deki bulgulara göre tespit edilir.
Bazı durumlarda bronkoskopi ve mediastinoskopi denilen girişimlerin sonuçları da akciğer kanserinin evresini tam olarak belirleyebilmemizde yardımcı olur.
 
Aşağıda akciğer kanseri evreleri ve bu evrelere göre uygulanacak tedavi yöntemleri sadece özet olarak verilmiştir. Son derece farklı ayrıntıları olabilen evrelemede hangi tedavinin uygun olduğuna hastaya ait tüm ayrıntılara sahip olan ilgili uzman doktor veya doktorlar karar verecektir. Bizim vermiş olduğumuz bilgiler sadece genel bir özellik taşır.

Birinci Evre Akciğer Kanseri

Bu evredeki bir akciğer kanseri 4cm’den daha küçüktür. Ayrıca kanser etrafındaki dokulara girmemiş ve lenf bezi veya başka organlara yayılma yapmamıştır. Bu evrede tümörün büyüklüğüne göre 1A evresi ve 1B evresi olarak da ikiye ayrılır. Ayrıca 1A evresi de kendi içerisinde 1A1, 1A2 ve 1A3 evrleri olarak tekrar 3 gruba ayrılır.
Bu ayrıntıların tamamının bilinmesi gerekmez. Bunlar doktorların hastalara uygulayacakları takip planı yapılırken göz önüne alınır. Bilinmesi gereken şey birinci evre akciğer kanserleri ameliyat ile tedavi edildiklerinde başarı şansının son derece iyi olduğudur. Birinci evrede ameliyat olan hastalara ameliyat sonrası ilave tedavi verilmesine gerek yoktur. Düzenli olarak kontrol ve takip programına alınırlar.

İkinci Evre Akciğer Kanseri

Bu evrede akciğer kanseri 4-7cm arasındadır. Ayrıca daha küçük olan bir akciğer kanseri eğer akciğer içindeki lenf bezlerine yayılmış ise yine ikinci evre olarak tanımlanır. Yine 5cm’den küçük ancak kalp zarına veya diyaframa uzanmış kanserler de ikinci evre olarak adlandırılırlar. Benzer şekilde ana kanserin yer aldığı akciğer lobunda eşlik eden diğer bir kanserin olması da ikinci evredir. Ancak kanserin büyüklüğü de önemlidir. Ana nefes borusunu tıkayan kanserler de 4cm’den küçük dahi olsalar ikinci evre olarak sınıflandırılırlar.
İkinci evre akciğer kanserleri de kendi içerisinde 2A ve 2B olarak iki gruba ayrılır.
Tüm bu ayrıntılar hastaya hangi tedavinin uygulanması ile en başarılı sonuçların elde edileceğini tespit etmek içindir. Örneğin, ikinci evre akciğer kanserleri önce ameliyatla çıkartılır ve ardından da çoğu zaman koruma amaçlı yardımcı (adjuvan) kemoterapi veya hedefe yönelik tedavi veya immunoterapi uygulanır.

Üçüncü Evre Akciğer Kanseri

Tümörün 7cm’den daha büyük olması kendi başına üçüncü evre akcieğr kanserine işaret eder. Yukarıda ikinci evrede bahsettiğimiz akciğer içindeki lenf bezlerinden farklı olarak akciğer dışında lenf bezlerinde yayılma tespit edilirse kanserin büyüklüğüne bakılmaksızın üçüncü evre olarak sınıflandırılırlar. Beş cm’den daha büyük olup akciğerin etrafındaki dokulara doğru uzanmış ve hasar oluşturmuş kanserler de üçüncü evrededir. Bu evrede 3A, 3B ve 3C alt evreleri vardır. Bu ayrım hangi tedavinin yapılması gerektiğine karar vermek için önemlidir.
Üçüncü evre akciğer kanserlerinde tüm tedavi yöntemlerinden birlikte yararlanılabilir. Buna göre, ameliyatla kanseri çıkartılması, kemoterapi, immunoterapi, akıllı ilaçlar ve ışın tedavisi yani radyoterapi farklı kombinasyonlar halinde kullanılır. Hasta için en doğru tedavinin hangisi olduğuna ilgili uzman hekim veya farklı uzmanlardan oluşan hastanenin tümör kurulu karar verir.

Dördüncü Evre Akciğer Kanseri

Ortaya çıkmış olduğu akciğer dışında diğer organlara yayılma yani metastaz yapmış olan akciğer kanserleri dördüncü evre olarak sınıflandırılırlar. Bu organların en sık görülenleri beyin, kemikler, böbreküstü, diğer akciğer ve kemiklerdir. Yine de, daha az oranda da olsa, akciğer kanserlerinin vücudun hemen tüm bölgelerinde metastaz yaptığını görebiliyoruz.
Dördüncü evredeki akciğer kanserlerinde ana tedavi yöntemi kemoterapi, akıllı ilaçlar veya immunoterapidir. Bununla birlikte, ışın tedavileri ve ameliyat da bazı durumlarda uygulanabilir.